Kerbela olayi, Islam tarihi icerisinde cok elim bir sayfadir. Ne kadar aglasaniz ne kadar anlamaya calissaniz ne kadar onunla ilgili kaynak okusaniz yine de az gelir. Bu kitapta acizane anlatmaya calismak istedigimiz nokta sudur;
Kerbela olayi, birden gelisip patlak veren bir tablo degildir. Bu tabloya destek veren zemin ve gelisen basamaklari göremedigimiz takdirde yine Kerbela sahnesi anlasilmayacaktir. Bir kus bakisi ile hem anlatimlarimizin sinirliligini ifade ettik hem de tabloyu disaridan gözetleyen biri olarak kus bakisini kullandik.
Tarihi atlatarak anlatsak da Kerbelaya gelinen sürec ile ilgili sahneleri dile getirmeye calistik. Elbette söylenecek cok noktalar var. Ancak bu kitap tamamen bir tarih kaynagi olarak degil, tarihten yararlanarak marifetimizi artirmaya yönelik bir calismadir. Dolayisiyla yer yer bazi anlam ve degerlendirmelere de yer verdik.
Baska bir noktaya da önem verdik. Genelde Kerbela olayi dile getirilirken o sürec ifade edilir. Bu da okuyucuda sanki tepeden inme bir vaka, aniden gelisen bir sosyal patlama, kontrolsüz gelisen bir facia gibi yorumlamaya sevk eder. Ancak bu kitapta bütünlügün icerisinde Kerbela vakasini göstermege calistik. Elbette bu, cok pencereden bakmagi gerektirir. Biz bakis yöntemini araladik. Daha genis pencerelerden bakabilmeyi ise siz okurlarimizin marifetine biraktik.