Tarih boyunca ulusal devletlerin temel görevleri arasinda kabul görünen güvenlik politikalari degisen dünya anlayisiyla paralel bir degisim sürecine girmistir. Bu sebeple degisen dünya düzeniyle siber dünyayi daha iyi tanimlayabilmek, ulusal verilerimizden siber güvenligimize kadar nasil degisim sagladigimizi ve eksiklerimizi görüp nasil bir politika üretmemiz gerektiginin önerilerini sunan bu eser, dijital milli güvenlik ve istihbarat alaninda yazilmis eserler icerisinde türlerine göre farklilik barindiriyor. Ayni zamanda yazar, eserinde siber alanin artik bireylerin özel hayatlariyla sinirli kalmayarak dijitallesen dünyanin icerisinde, ülkelerin dijital mahremiyetine yönelik de bir tehdit algisi olusturdugunu anlatmaktadir. Bu sebeple her ülkenin, dijital güvenlikle ilgili calismalari ve gücleri oldugu gibi, ulusal düzeyde ülkemizin de calismalarinin oldugunu eserinde anlatan yazar, ülke olarak üretilen dijital politikalarin hangi yönde eksiklerinin oldugunu ve nasil gelistirilmesi gerektigini öneriler halinde sunarak ulusal düzeyde siber güc olmanin ve bu gücün denetlenmesindeki operasyonel bakislarin neler olmasi gerektigini de carpici bir bakis acisiyla okurlarina aktarmaktadir.