Ülkemizde cok yogun olarak siir yazilmasina karsin siirin estetik ve kültürel arka planiyla ilgili elestirel calismalar yeterli düzeyde degil. Salih Bolatin son yillarda kaleme aldigi denemelerden olusan Gittikce Yakin, bu ihtiyaca cevap veriyor ve degisen hayat sartlariyla birlikte siir nasil dönüsüyorsa ona eslik eden düsüncenin de dönüstügünü gösteriyor. Ayrica bugün yeniden yorumlanmayan ve gelistirilmeyen gelenegin ölecegini de ileri sürüyor bir bakima. Bu anlamda Behcet Necatigil, Melih Cevdet Anday, Ilhan Berk, Attila Ilhan, Edip Cansever, Gülten Akin, Arif Damar, Enver Gökce, Hasan Hüseyin, Metin Altiok, Behcet Aysan, kücük Iskender, Oruc Aruoba, Hüseyin Ferhad, Adnan Azar gibi sairleri, Yasar Kemal, Orhan Kemal, Muzaffer Ilhan Erdost gibi yazarlari mercek altina alan Bolat, gerceklik ile dil, ideoloji ile estetik arasindaki iliskileri tartisarak edebiyat tarihimize yeni bir isik düsürüyor.
Gittikce Yakin, Yakin Okumalar ve Yakin Düsünceler adli iki bölümden olusuyor. Kitaptaki denemelerde sadece edeb figürler hakkinda -anilardan, tanikliklardan beslenen- elestirel denemeler yok; günlük hayat, yalnizlik, ask, trenler ve garlar, agaclar, cocuk edebiyati, aglamak, yemek kültürü, kitabevleri, intihar, direnis, daglar, umut-umutsuzluk ve pek cok evrensel insanlik durumu da siirin perspektifinde kendine farkli bir konum edinerek karsimiza cikiyor. Salih Bolat bilimsel makale formu ile bir günlügün, ani defterinin öznel dilini bulusturarak kavramlara, kitaplara, hayata daha yakindan bakmaya cagiriyor okuru.