Cocuk ihlamur cicegi topluyordu.Ezan vakti bahcede bir kus uzun uzun öttü. Cocugun cok isi vardi o an; basini kaldirip kusun hangi agacta olduguna bakamadi. Annem geldi, dedi cocuk.Ayaga kalkti sonra ve gözü yasli kusu aramaya koyuldu. Ulu servi agaci gel dedi cocuga.Cocuk annesinin yillar önce diktigi ulu servi agacina sarildi.
Gözlerini kapatti o an. Servi agaci anne ve babasinin hikayesini anlatti ona. Evden uzak kaldigi zamanlarda bu evde yasananlari. Burnunda recine kokusu, annesinin söyledigi türküleri fisildadi kulagina agac. Dallarda kuslarin kanat cirpislari duyuldu birden. Biliyordu anne, baba ve Engin abisi yesil bir cennet kusu olup eve gelmisti. Sonra aksam ezani okundu.
Cocuk gözleri kapali dinledi.Gözlerini actiginda gece her seyi icine almisti. Servi agacindan kücük bir kus havalandi o an. Yemyesildi. Anne, dedi cocuk. Anne, baba, Engin... Yesil cennet kusu, gökte uctu, uctu, uctu.Cocuk bakakaldi ardindan. Yetisemedi pesinden.