Kiz ve erkek cocuklarina, kadinlara gelenek ve din kisvesi altinda siddeti, tecavüzü, ensesti reva gören, onlarin kimligini yok eden, bedenlerini ve ruhlarini örseleyip onlari diri diri mezara gömen, ekmek tekneleri olan tabiati hunharca katleden erkekler...
Bu acinasi, sefil hayatin masumlarindan sadece biri HAVVA. Henüz on iki yasinda. Kendisi gibi kötü kaderi olan bütün diger kizlari, oglanlari, kadinlari temsil ediyor. Ama hepsinden bir farki var. O, yalnizca kendisinin bedensel ve ruhsal acilarini degil, digerlerinin istirabini da hissediyor. Özel bir gücü, kötülükleri, yasanacaklari önceden görme yetisi var.Kücücük yasinda mahkm edildigi hayatin bedeninde ve ruhunda yarattigi tahribat, zamanla bu sezilerini farkli bir boyuta tasiyor HAVVAnin. Sefkatine sigindigi Allahin, cehennemi yeryüzüne indirip kötüleri atesle cezalandiracagini görüyor kah rüyalarinda, kah sanri olarak. Bunun gerceklesecegine inanmak, ona umut ve dayanma gücü veriyor. Kötüler icin yeryüzü cehenneminin adim adim yaklastigini hissederek bekliyor; kendisi kurban olacak dahi olsa...
Junge Frauen und Männer, Frauen unter dem Deckmantel von Gewalt, Tradition und Religion , Vergewaltigung, Inzest, Schmähung, um ihre Identität, ihre Körper und Seelen zu zerstören...