Bu roman, anlatimindaki sicaklik ve dogallik ile savasin bir köyde yarattigi ve yasattigi sarsintilari, bütün Türk ve Osmanli cografyasina dogru genisleten, basarili bir kurguya yaslanmaktadir. Öncelikle Malatya yöresi ile bir sekilde gönül bagi olanlarin kendilerinden bir seyler bulabilecekleri anlatim gitgide bütün okuru icine cekecek zengin bir anlatima dönüsüyor. Sadeligin etkileyiciligi bu olsa gerek.
Bedel, Balkan, Trablusgarp ve Canakkale savaslarinin ic ice gectigi; bütün cografyanin kan, barut ve gözyasina boguldugu aci dolu yillari, memleketin ve milletin yükünü omuzlayan gariban insanlari, Malatyanin bir köyünü merkeze alarak anlatan güzel bir yakin tarih romani. Üstünde yasadigimiz topraklarin vatana dönüsmesi icin ödenen bedelin ortaya cikardigi yazgi ayni zamanda romanin trajik yapisini da olusturan acikli ve dokunakli bir hikayenin asli unsuru oluyor. Okurken tarihin bosluklarini da dolduran degisik bir anlatim cikiyor karsimiza.