Osmanlinin son yüzyili, zor yüzyili.
Cökmekte olan bir dünya imparatorlugunun en sancili yillari.
Osmanlinin kaybettiklerini tekrar kazanmak, topraklarindaki halklari tek bir bayrak altinda toplamak icin mücadele eden Enver Pasa vataninin ve milletinin selameti icin yola ciktigina, devletini eski görkemine kavusturacagina inaniyordu. Bir suclu gibi gizlice Istanbulu terk ederken geride biricik askini birakmisti On bes yasindayken asik olup evlendigi Naciye Sultani. Avrupadan Rusyaya takma adlarla ülkeden ülkeye dolasip amacina ulasmaya calisirken akli ve kalbi hep Istanbulda, Sultanindaydi.
El altindan gönderilen mektuplarla ve ancak kisa süreli birlikteliklerle süren bu derin aska son noktayi, Enver Pasanin 1922 yilinda Türkistan daglarinda, yoksunluk ve yalnizlik icinde ölümü koyacakti. Tuna Serimin uzun arastirmalar sonucu hazirladigi, kurmacayla tarihsel gercekleri harmanladigi Bir Yalniz Adam, sadece Enver Pasanin askerlik hayatina büyütec tutmuyor, onu insani özellikleriyle ele alirken seven ve sevilen bir erkek olarak farkli bir portresini ciziyor.