Don Kazaklari,
Onlar, Anadolu topraklarinin üc yüz yillik hikayesidir.
Onlar, puslu göllerin efendisidir.
Karstan Dogu Ekspresiyle Istanbula ve oradan Manyas Kocagöle gelen ve degirmende calismaya baslayan gizem dolu bir genc.
Asik oldugu kadini öldüren ve yillarca saklanma geregi duyan kilisede kekeme bir zangoc.
Ömrünce göllerde, nehirlerde, denizlerde; deniz kizi arayan ve ona asik bir adam.
Kaniyeyi alabilmek icin göle kumas döseyenler; gölün donmasini bekleyenler.
Kutsal haci gölden cikarmak icin zemheri ayazinda yarisanlar.
Efsanelesen asklar, iki dünya arasinda kalanlar ve karsilik bulmayan sevdalar.
Panayirlar, eglenceler; yanginlar, depremler ve göl efsaneleri.
Kocagöle kadar gelen Rus ve Amerikan ajanlari. Bir gecede bosalan evler, kamyonlarla Istanbula getirilen aci dolu yürekler. Don Nehri kiyilarina dogru yola cikan Gürcistan Vapuru ve bin Kazak.
Onlar, Don Kazaklari. Onlar, sakalli adamlar. Onlar, özgür insanlar. Onlar, rüzgarin ogullari.
Onlar; Anadolunun renkleri, adetleri, türküleriydi.
Onlar giderken, gölün suyunu, evin tasini yanlarinda götürdüler.
Bir tek o gitmedi Son Kazak Ruslan.
O, Atatürkün cagdas ülkesini birakip da gidemezdi.
Kazaklar, Kocagölü iyi bilir.
Ve göl insani sakalina ak düsmeden ölür.