Atilan kursun havada islik calarak Küpcüler Sokagini gecti. Türk Köyü Caddesinde kosmakta olan simitcinin sirtindan girdi. O tertemiz yüregiyle bulustu. Piril piril yürege hic yakismadiginin farkina vardi. Geldigi gibi cikti gitti. Karsidaki magazanin kerpic duvarina saplandi. Simitci caddenin soguk asfaltinin üzerine uzandi. Asfalta yüzükoyun uzanmis bir cocuk, Iki kolu kelebek kanatlari gibi iki yana acilmis, babasina dogru ucar gibiydi... Bir eliyle simit tepisini kenarindan kavramis öbür eliyle bir simidi sikica tutmustu. Dagilan simitlerini tekrar toplayip tepsiye dizmek ister gibiydi.