Mütefekkir Sair Metin Önal Mengüsoglu, bu eserinde ayni edeb ve fikr niteliklere sahip Üstadi ve agabeyi olarak görüp ince bir titizlikle saygi duydugu Sezai Karakoc üzerine, Üstadin düsünce ve edebiyat atlasina iceriden-yakin bakis acilari ve tanikliklar iceren biyografi denemesiyle cikiyor okurun karsisina. Mengüsoglunun hatiralarla yüklü kaleminden vücut bulan bu eserde, Karakocun tefekkür eserlerinin aydinlatilip tahlil edilmesinin yani sira Üstadin bir medeniyeti omuzlayan siirleri de özgün ve özge tespitler isiginda isiga kavusup aciga cikariliyor.
Mahalli frekanslari da uyumlu söz ve ses efektleri iceren Mengüsoglunun dava suuruyla kelimelere aksettirdigi bu hayati ögeler barindiran biyografik eserin Dirilis okurlarina da hitap eden bireysel-tarihsel bir boyutu oldugunu, yazarin bunu deneme formu icinde gerceklestirdigini ve ortaya samimi, sahici ve sahih bir Sezai Karakoc portresi ciktigini söylemek mümkündür.