Arap siiri alaninda yapilan ilm calismalarda özellikle Cahiliye, Emev, Abbas dönemleri ve bu dönemlerde yetisen meshur sairler, arastirmacilarin ilgisini daha cok cekmis, Osmanli dönemi Arap siiri ise üzerinde fazla durulmayan, bununla birlikte Arap dünyasinda yapilan kimi calismalarda olumsuz elestirilerin en sik yöneltildigi alan olmustur. Öyle ki bu calismalarda Osmanli dönemi, Arap siiri acisindan cöküs dönemi olarak dahi isimlendirilmistir. Ancak dönemin sairleri hakkinda bilgi veren biyografik eserler ve halen büyük bir kismi yazma nüshalar halinde dünyanin dört bir kösesindeki kütüphanelerde bekleyen siir divanlari dikkate alindiginda, elestirilerin büyük oranda haksiz oldugu ve genelde siyasi gerekcelere dayandigi görülmektedir. Hal böyleyken bu dönemle ilgili objektif ve tarafsiz yargilara ulasabilmek adina, ilm calismalarin yapilmasi zorunlulugu ortaya cikmaktadir. Bu nedenlerden ötürü elinizdeki calismada, XIXVII. yüzyil Osmanlisinda Samda yasayan ve özellikle gazel siirleri ile meshur olan Ibrahm es-Sefercelan ve siir divani ele alinmistir. Siirleri klasik ve modern edeb tenkt eserlerinde yer alan esaslar cercevesinde incelenerek, Osmanli dönemi Arap siirinin genel durumu hakkinda ipuclarina ulasmaya gayret edilmistir.