Gözbagi, ülkemiz isci edebiyatinin öncü ve basarili örneklerinden önde gelenidir. Erol Toyun kaleme aldigi roman, isci sinifinin politik sahnede kendini hissettirdigi bir dönemde1976 emegimizle var ettigimiz dünyayi görmemizi engelleyen gözbagimizi nasil söküp atacagimizi anlatiyor.
Gözbagi, iscileri mücadeleden alikoyan korkularin nasil asilacagini, isci sinifinin mücadele tarihinden örneklerle anlatiyor. Isci örgütlerine, sendikalara düsen görevlerin basinda, böylesi romanlarin iscilerle bulusmasini saglamak gelmektedir.
Romanin bas karakterlerinden Hüseyin, henüz 18 yasinda iscilige baslamis, genc bir iscidir. Onun iscilige basladigi Türkiye Cumhuriyetinin kurulus yillarinda iscilerin sendika, sigorta, is yasasi ve emeklilik gibi haklari yoktur. Fakat yasaklara ragmen tütün, tersane ve dokuma fabrikalarinda calisan isciler, insanca yasayabilecekleri ve calisabilecekleri haklar talep etmektedirler. Ücretlerinin düsürülmesine karsi cikan Istanbul tramvay iscileri de yasak olmasina ragmen is birakip, greve cikarlar. Hüseyinin roman boyunca okuyacagimiz iscilik hayati bu grevle baslar.
Romanin son sayfalarinda Nevres Bey, Hüseyin Ustaya fabrika ortakligi teklif eder. Patronun amaci Hüseyin Usta gibi bir isciyi yanina cekmek, böylece isciler üzerinde bir denetim kurmak ve bakin isciler de patron olabiliyor, siz de calisin sizin de olsun propagandasi yaparak bilincleri bulandirmaktir. Romanin sonlarinda, Hüseyin Usta Nevres Beyin teklifini reddederken, isteginin ne oldugunu su cümle ile dile getirir Kendim icin hicbir sey, sinifim icin her seyi istiyorum.