Bu memlekette 1944-1945 yillarinda büyük bir facia cereyan etti. Yaraticilari tarafindan Irkcilik Turancilik davasi diye adlandirilan bu facia, aslinda, Türk milliyetciligini ve dolayisiyle Türklügü yere serme hareketi idi.
Türklük ve Türkcülük düsmanlarinin saflarinda yer alan dalkavuklar, karaktersizler, korkaklar vesairenin de el birligiyle ürüttükleri bu hacli seferi , memleket üzerinde iki yil, bir zulüm kasirgasi gibi esti. Oynanan oyunlara, cevrilen dolaplara ve yapilan baskilara ragmen, bir askeri mahkemenin ve Askeri Yargitayin vicdanli ve namuslu hakimlerinin tarihi kararlari, Türkcülerin beraati seklinde tecelli etti.
Bu suretle kirli alinlar bir kere daha yerlere sürüldüler. Ve, pek cok iztiraplara ragmen, netice, Türk milliyetciliginin bir zaferi oldu. 1944-1945 ihanetinin üzerinden hayli yillar gecti. Bugünkü genc nesiller, ceyrek yüzyil kadar önceki bu ihanet ve zulüm kasirgasindan haberleri olmadan yetismekteler. Iste bu kücük antoloji, o büyük boslugu doldurmak ümidi ve dilegi ile hazirlanmis bulunuyor. Yani antoloji Irkcilik Turancilik davasinin kücük bir hulasasidir. Birkac ciltte tamamlanacaktir. Bu kücük antolojinin hazirlanmasinda tek gaye vardir Türklüge hizmet...