Ölümlünün ölümlüye aski, rüzgarda kuma yazi yazmak gibidir...
Bütün dünyadan vazgectim, ahiret gözümde kalmadi. Ölmeden evvel ölüp, kanimi nefesime helal ettirdim. Ask ile yandim, aska battim da asktan dogan bir nur oldum. Ask sarayinin mumuna, Hakkin pervanesiyim. Belalardan cicekler toplayip, zehri bal eyledim. Dogdugum andan itibaren hep agladim, hic gülmedim. Nihayet uluhiyetin kutsal makamina erdim. Kendi vehmi varligimi yok ettim. Hz. Peygamberin, li maallah makamina ulasip, ask kainatinin kitabini yazdim da bir damla yas, nasibim oldu.
Yunus veda edip yola koyuldu. Köyün asagi ucundaki hamamin yaslandigi yokusu cikinca akli basina geldi. Velayet erine vardim, bana nasip sundular, alicimin her cekirdegi basina on nefes verdiler, kail olmadim. Ne olmayacak is ettim, gafil oldum. Imdi bu bugday bir nice gün icinde tükenir, nefes ise ölünceye dek tükenmez. Ola ki himmet ettikleri nasibi vereler dedi. Kalbi bugulandi gözleri doldu, gözyaslari henüz yere düsmeden geriye döndü... Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma yarab.